- Böbürlenmek
- Böcek
- Bodrum
- Boğa
- Boğa güreşi
- Boğaz
- Boğaz hırıltısı
- Boğazlamak
- Boğmak
- Boğulmak
- Böğürtlen
- Bohça
- Bok
- Bok böceği
- Boks
- Boks maçı
- Bolluk
- Bölmek
- Bölük
- Bomba
- Bön
- Boncuk
- Boncukçu
- Bora
- Borazan
- Borazancı
- Borç
- Borç almak veya vermek
- Borç ödemek
- Borç senedi
- Börek
- Bornoz
- Borsa
- Boru
- Börülce
- Boş
- Boş yere bağırıp çağıran adam
- Boşadığı eşine dönmek
- Boşanma
- Boşanmak
- Boşluk
- Bostan
- Bostan dolabı
- Bostan korkuluğu
- Bowling
- Boy
- Boy atmak
- Boya / boyamak
- Boyacı
- Boynu vurulmak
- Boynuz
- Boyun
- Boyun vurulmak
- Boyuna sarılmak
- Boyunbağı (kravat)
- Boyunduruk
- Boz
- Boza
- Bozgun
- Bozguna uğramak
- Bozguncu
- Bozucu
- Bozuk para, bozukluk
- Bronşit
- Bronz
- Broş
- Budak
- Büfe
- Buğday
- Buğday ekmeği
- Buğday rengi
- Buğday satıcısı
- Buğu / buhar
- Buğz etmek
- Buğzetmek
- Buhar
- Buhar makinesi
- Buhur
- Buhurdan
- Buhurlanmak
- Buhurumeryem
- Buket
- Bukle
- Bükmek
- Bükücü
- Bulamaç çorbası
- Bulanık su
- Bulanıklık
- Bulantı
- Bulaşık
- Bülbül
- Buldok kopeği
- Buldozer
- Bulgur
- Bulmaca
- Bulmaca çözmek
- Bulut
- Bulvar
- Bunalmak
- Bunamak
- Burak
- Burç
- Burgu
- Burkulma
- Büro
- Buruç suresi
- Burun
- Büst
- Büyü
- Büyük abdest
- Büyükanne - büyük baba
- Büyükelçi
- Büyüklenmek
- Büyümek
- Büyüteç
- Buz
- Buzağı
- Buzdağı
- Buzdolabı / buzluk
- Büzülmek